5 Kasım 2017 Pazar

Nisa s. 1. Ayeti Hakkında Bir Düşünce Denemesi

İnsan neslinin nasıl çoğaldığı sorusu, Kur'an'dan cevabı aranan ve üzerinde bir takım fikirler yürütülen bir konu olup, bu sorunun cevabının Nisa s. 1. ayetinden çıkarılmaya çalışıldığı, konu ile alakalı olanların malumudur. Bu ayet üzerinde yapılan yorumlara göre, İnsan nesli Adem adı verilen ilk insandan ve ondan eşinin yaratılması ile çoğalmıştır. Fakat burada insan neslinin, Kur'an tarafından haram kılınmış olan kardeş evliliği ile mi çoğaldığı sorusu ortaya atılmış, ve böyle bir cevap itirazlara neden olmuştur. 

Bu itirazlara cevabın ise insan neslinin bu şekilde çoğalmadığı, birden fazla Adem yaratılmak sureti ile insan neslinin çoğaldığı şeklinde verilmeye çalışıldığı, yine konu ile alakalı olanların malumudur. Biz yazımızda insan neslinin nasıl çoğaldığı üzerinde fikir yürütmeye çalışmak değil, Nisa s. 1. ayetinden nasıl mesajlar çıkabileceği üzerinde bir düşünce denemesi yapmaya çalışacağız.

Kur'an ayetleri ile ilgili yapılan okumalarda, kafalarda oluşan sorulara cevap aramak yerine, okunan ayetin ne gibi mesajlar ihtiva etmiş olabileceği üzerinde yoğunlaşmaya çalışmak, bizleri daha sağlıklı sonuçlara götürecektir. İnsan neslinin nasıl çoğaldığı sorusuna Nisa s. 1. ayeti üzerinden cevaplar aramaya çalışmanın, başka soruları da beraberinde getirmekte olduğu malumdur. Öyleyse bu ayetten böyle bir sorunun cevabını aramaya çalışmak yerine, içermiş olabileceği mesajları okumaya çalışmak daha sağlıklı olacaktır. 

Kanaatimizce Nisa s. 1. ayeti, bizlere insan neslinin nasıl çoğaldığı konusunda bilgi vermek yerine, insanları yaratan Allah'tan sakınmayı tavsiye etmektedir. Yine kanaatimizce Kur'an, insan neslinin nasıl çoğaldığı konusunda net bir bilgi vermemekte, bu konuda Kur'an içinden aranmaya çalışılan cevaplar ise kişisel yorumlardan öteye geçmemektedir.

[004.001] (Elmalılı meali) Ey o bütün insan kömeleri! Sakının o Rabbınıza karşı gelmekten ki sizleri bir tek nefisten yarattı, ondan eşini yarattı da ikisinden bir çok erkekler ve dişiler üretti, sakının o Allaha karşı gelmekten ki siz onun ve o rahimlerin hurmetine biribirinizden dilek dilersiniz, çünkü o Allah üzerinizde gözcü bulunuyor.

Kanaatimizce bu ayette merkeze alınması gereken kelime, ettuqu (sakının) kelimesidir. Onun insanları yaratmış olması, ondan sakınmamız için bir gerekçe olarak gösterilmektedir. Surenin devamındaki ayetler yetim hakları ile ilgili olup, yetim hakkını yemekten sakındıran Allah (c.c) nin nasıl bir kudret sahip olduğunun önceden hatırlatılmış olması, yetim malları üzerinde yetki sahibi olanların daha dikkatli davranmasına yönelik mesajlar olarak ta okunabilir.

İnsanların yaratılışını ifade eden Nefsin Vahidetin (Bir tek nefis) deyimini, insan neslinin Adem'den çoğalması olarak aldığımızda karşımıza şöyle bir problem daha çıkmaktadır.

[007.189]  O, o zattır ki sizi bir tek nefisten (min nefsin vahidetin) yarattı, eşini de ondan yarattı ki gönlü buna ısınsın. Onun için eşine yaklaşınca o hafif bir yükle hamile kaldı, bir müddet böyle geçti, derken yükü ağırlaştı. O vakit ikisi birden kendilerini yetiştiren Allah'a şöyle dua ettiler: «Bize salih bir çocuk ihsan edersen, yemin ederiz ki, kesinlikle şükreden kullarından oluruz!»
[007.190] Allah onlara salih bir çocuk verince; kendilerine verdiği şey hakkında Allah'a ortaklar koştular. Allah, onların ortak koştukları şeyden münezzeh tir.

Nisa s. 1. ayetinde geçen Nefsin Vahidetin deyiminin aynısını Araf s. 189. ayetinde de görmekteyiz. Bu ayetlerde geçen kişiyi ayet içinde geçen bu deyimden ötürü Adem olarak anlayan bazı tefsirciler, Adem ve eşinin Allah'a şirk koşup koşmadığı üzerinde tartışmaya girmişlerdir. Adem, eğer Allah (c.c) tarafından elçi olarak seçilmiş bir kişi ise, onun böyle bir cürmü işlemiş olması kanaatimizce asla mümkün gözükmemektedir. 

Nisa s. 1. ayetinde geçen deyimin başka ayetlerde geçişleri ise şu şekildedir.

[006.098] O ki, sizi bir tek nefisten oluşturdu. Arkasından sizin için bir barınma ve bir geçiş yeri belirledi. Biz anlayanlar için ayetleri ayrıntılı biçimde açıkladık.

[031.028] (İnsanlar!) Sizin yaratılmanız ve diriltilmeniz, ancak tek bir nefsin yaratılması ve diriltilmesi gibidir. Unutulmasın ki, Allah her şeyi bilen ve görendir.

[039.006] Sizi bir tek nefisten yaratmış, sonra ondan eşini varetmiştir; sizin için hayvanlardan sekiz çift meydana getirmiştir; sizi annelerinizin karınlarında üç türlü karanlık içinde, yaratılıştan yaratılışa geçirerek yaratmıştır; işte bu Rabbiniz olan Allah'tır. Hükümranlık O'nundur, O'ndan başka tanrı yoktur. Öyleyken nasıl olur da O'nu bırakıp başkasına yönelirsiniz?

Bu ayetleri de dikkate alarak Nefsin Vahidetin deyimini, Erkek ve Kadın olarak yaratılmış olan insan cinsinin hamurunun aynı olduğunu ifade etmekte kullanılmış olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum ise bizi şöyle bir düşünceye götürebilir.

 Kadın ve Erkek olarak yaratılmış insan cinsinin aynı hamurdan yaratıldığı, tarihin her devrinde özellikle kadınların aşağılık yaratıklar olduğu üzerine kurulan düşüncelerin batıllığı, renk, dil, ırk v.s gibi farklılıkları olsa da dahi herkesin ortak paydasının önce insan olmak üzere kurulan ilişkilere dayanması gerektiğini, Nisa s. 1. ayetinden okumak mümkündür. Bu ayet bizi aynı zamanda Hucurat s. 13. ayetine götürecek, iki ayet ile arasında sıkı bir bağ olduğu da görülecektir.

[049.013] Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.

Hucurat s. 13. ayetinde de insanların bir erkek ile bir dişiden yaratılmış olmasının fizyolojik bilgi vermekten öte, Allah'ın yaratıcı kudreti, bu kudretin yarattığı insanların bazı farklılıkları olsa da, bu farklılıkların bir insanın diğer bir insan üzerinde üstünlük vesilesi olamayacağı vurgusu yapılmaktadır.

İnsanların birbirleri ile yakın ilişkiler kurmasındaki önemli etkenlerden bir tanesinin akrabalık bağları olduğunu düşündüğümüzde, insanlığın bir erkek ve bir dişiden yaratılmış olduğunun beyan edilmesinin bizleri Kardeş kardeşe evlenerek mi çoğaldık? sorusunu sormak yerine, böyle bir yaratılış şeklinin ifade edilmiş olmasından, insanların birbirleri ile olan yakınlığının hatırlatılmak istenildiğini, böylelikle insanların birbirlerine karşı üstünlük kozlarının ortadan kalktığını ve birbirleri ile  aynı hamurdan yaratılmış olmanın bir yakınlık vesilesi olarak görülmesi gerektiğini anlayabiliriz.

Nisa s. 1. ayetinde geçen Zevcehe Kelimesinin anlamı genel olarak bir erkeğin eşi anlamında kullanıldığı için bir takım yanlışlara kapı aralayabilmektedir. Bu kelimenin Birbirinin benzeri şeklinde bir anlama sahip olması dikkate alınarak, Nisa s. 1. ayetinde geçen kelimeye anlam verilmiş olsaydı, yanlış anlamaların büyük ölçüde önü alınabilirdi.

Sonuç olarak; Nisa s. 1. ayeti insan neslinin nasıl çoğaldığı sorusunun cevabını öğrenmek için okunmak yerine, insanların yaratılış hamurunun aynı olduğu, insanları yaratma gücüne sahip olan Allah (c.c) den sakınılması gerektiği gibi mesajlar dahilinde okunduğunda bizleri daha doğru sonuçlara götürecektir.

                                           EN DOĞRUSUNU ALLAH (C.C) BİLİR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder